The issue of the treatment of Islamic law has started to be discussed in the scientific circles recently, where the Undersecretariat turned to Islamic sciences and worked in this field. It is seen that there are different opinions between the Muslim scholars and the analysts about the period when Islamic law was started to be treated. Some of the Undersecretaries accept the period in which Islamic law began to be promoted as the second century. The main reason for this endeavor is to base the claims of Islamic law on foreign cultures. These claims of the Undersecretaries have been tried to be refuted by some Muslim researchers in recent years. Accordingly, the treatment of Islamic law dates back to the time of the Prophet. On the other hand, the writing of jurisprudence in the present sense started at the end of the period of devotion, and developed in the period of Umayyads. Many Muslim researchers, especially Mustafa al-A'zami and Fuat Sezgin, have important findings on this subject. A‛zami and Sezgin argue that there are many works written in the early period of Islam and they are in the form of books, letters and pages. According to them, these works were transferred in the works that were copyrighted in the following period.
Müsteşriklerin İslâmi ilimlere yöneldiği ve bu alanda çalışmalar yaptığı son dönemlerde İslâm hukukunun tedvini meselesi ilim muhitlerinde tartışılmaya başlanmıştır. İslâm hukukunun ilk tedvin edilmeye başlandığı dönem hakkında Müslüman ilim adamları ile müsteşrikler arasında farklı görüşlerin olduğu görülmektedir. Müsteşriklerden bazıları İslâm hukukunun tedvin edilmeye başlandığı dönemi hicri ikinci asır olarak kabul ederler. Bu gayretin altında yatan temel sebep, İslâm hukukunun diğer hukuk sistemlerinden etkilendiğine yönelik iddialarını temellendirme çabasıdır. Müsteşriklerin bu iddiaları son yıllarda çalışmalar yapan kimi Müslüman araştırmacılar tarafından çürütülmeye çalışılmıştır. Zira İslâm hukukunun tedvini, Hz. Peygamber devrine kadar uzanmaktadır. Buna karşın bugünkü anlamda fıkhî risâlelerin yazımı sahâbe devrinin sonlarında başlamış olup Emevîler döneminde gelişmiştir. Bu konuda Mustafa A‛zami ve Fuat Sezgin başta olmak üzere birçok Müslüman araştırmacının söz konusu tezi ortaya koyan önemli tespitleri bulunmaktadır. A‛zami ve Sezgin, İslâm’ın ilk dönemlerinde yazılan birçok eserin bulunduğunu ve bunların kitap, mektup ve sahife tarzında olduğunu ileri sürerler. Onlara göre bu eserler sonraki dönemde telif edilen kitapların içinde nakledilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 28, 2020 |
Published in Issue | Year 2020Issue: 19 |