1807 was one of the most troubled years in Ottoman history. The multiplicity, effects and consequences of the events that took place in that year seriously shook the Ottoman Empire. During this period, the Ottoman-Russian war developed against the Ottomans. Selim III went through the most challenging year of his reign. Certain circles in the country against the Sultan and Nizam-ı Cedid (The New Order) reforms strengthened every day. Finally, the Kabakçı Revolt dethroned the Sultan in May 1807. Ottoman Empire trusted France to get out of this difficult situation. Close political relations were established with this state after 1806. After 1807, negotiations were initiated for an alliance, especially against Russia. The Emperor of France, Napoleon, manipulated the Ottomans with various promises and diplomatic rhetoric. The Ottoman government considered France an ally; however, they were unaware of Napoleon's secret plans. Napoleon planned to sacrifice the Ottoman Empire for a permanent alliance with Russia, which was his main objective. This became evident when France defeated Russia in the Battle of Friedland in June 1807. The Tilsit Treaty, signed by France and Russia on 7 July, right after the war, made it clear that France ignored the Ottoman Empire. Realizing these developments, the Ottoman government started to plan future foreign policy steps based on the current developments. Thus, the Ottoman bureaucracy spent efforts to analyze the Tilsit Treaty and subsequent developments. In this context, they discussed the political developments, diplomatic contacts, alliances and conflicts between the Treaty of Tilsit and 1808. The course of international relations, diplomacy, and especially Ottoman foreign policy were scrutinized based on the Ottoman archives.
1807 yılı, Osmanlı tarihinin en sıkıntılı senelerinden biriydi. Bu yılda meydana gelen hadiselerin çokluğu, etkileri ve sonuçları, Osmanlı Devleti’ni ciddi anlamda sarsmıştı. Bu süre zarfında Osmanlı-Rus savaşının seyri, Osmanlı’nın aleyhine devam ediyordu. III. Selim, saltanatının en zor yılını geçiriyordu. Ülke içinde Padişaha ve Nizam-ı Cedid yeniliklerine karşı olan kesimler, her geçen gün kuvvet buluyorlardı. En sonunda da Mayıs 1807’de yaşanan Kabakçı İsyanı ile padişah tahttan indirilmişti. Osmanlı Devleti’nin bulunduğu bu zor durumdan çıkabilmesi için güvendiği devlet Fransa’ydı. Zira bu devletle 1806 senesinden beri yakın siyasi ilişkiler kurulmuştu. 1807 yılından itibaren de özellikle Rusya’ya karşı ittifakın gerçekleştirilmesi için görüşmeler başlatılmıştı. Fransa İmparatoru Napolyon ise, çeşitli vaatler ve diplomatik söylemlerle Osmanlı’yı yönlendiriyordu. Osmanlı yönetimi, Fransa’yı kendine dost zannederken, Napolyon’un gizli planlarından haberi yoktu. Napolyon, asıl amacı olan Rusya ile kalıcı bir ittifak kurmak için Osmanlı Devleti’ni feda etmeye hazırdı. Bu durum Fransa’nın Haziran 1807’de Friedland Savaşı’nda Rusya’yı yenmesi ile belli olmuştu. Bu savaştan hemen sonra 7 Temmuz’da Fransa ile Rusya arasında imzalanan Tilsit Antlaşması, Fransa’nın Osmanlı’yı nasıl yok saydığını açıkça ortaya koymuştu. Olan bitenin farkına varan Osmanlı yönetimi, mevcut durumunu da göz önünde bulundurup, dış politikada hangi adımlar atması gerektiğini düşünmeye başlamıştı. Buna bağlı olarak Osmanlı bürokrasisi tarafından, Tilsit Antlaşması ve sonrasındaki gelişmeler iyice analiz edilmeye çalışılmıştı. Bu çerçevede Tilsit Antlaşması’nın imzalanmasından 1808 senesine kadar geçen süre zarfında meydana gelen siyasi gelişmeler, diplomatik temaslar, ittifaklar ve düşmanlıklar ele alınmaya çalışılmıştır. Ağırlıklı olarak Osmanlı arşiv belgelerinden elde edilen bilgiler ışığında, devletlerarası ilişkilerin, diplomasinin bilhassa da Osmanlı dış politikasının nasıl bir seyir izlediği irdelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 28, 2022 |
Published in Issue | Year 2022Issue: 23 |