Her milletin geçmişi bilinmezliklerle doludur. Eskiye doğru gittikçe bu bilinmezlik artar. Geçmiş hakkındaki bilgilerimizin az olmasının temel nedenlerinden biri yazılı geleneğin tarihin yakın dönemlerinde ortaya çıkmasıdır. Yazılı kaynakların olmadığı eski dönemlerle ilgili bilgiler sözlü gelenek ile korunmuştur. Bugün yazılı kaynaklarda yer almayan çok sayıda bilgiye sözlü kaynaklarda rastlanmaktadır. Bu durum sözlü geleneği daha da önemli bir hâle getirmektedir. Yazılı kaynaklarda yer almayan önemli bilgiler mit, masal, destan, efsane, halk hikâyesi gibi anlatı türlerinin içerisinde bulunmaktadır. Bu yüzden günümüzde sözlü kaynaklar birçok bilim dalının temel kaynakları arasında kabul edilmeye başlanmıştır. Türk destanları da Türk tarihinin önemli sözlü kaynaklarından biridir. Eski Türk devletlerinde Tanrı tarafından seçildiğine inanılan hükümdarların halkına karşı bazı görevleri vardı. Bu çalışmada bu görevlerin destan metinlerindeki görünümü incelenmiştir. Eski Türk devletlerinde hükümdarların babalık vazifesi bulunmaktaydı. Hükümdar milletini bir baba gibi koruyup kollamakla görevliydi. İlahi menşeden geldiğine inanılan Türk hükümdarı halkını yedirmek, içirmek, giydirmek, dirlik ve düzenini sağlamak zorundaydı. Çalışmamızda Oğuz Kağan Destanı ile Dede Korkut hikâyelerinde yer alan kahramanların babalık vazifeleri değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda eski Türk hükümdarlarının babalık vazifelerinin destan kahramanlarında var olduğu görülmüştür. Türk destan kahramanları kendilerinin halka karşı birtakım vazifeleri yerine getirmekle yükümlü olduklarına inanmış, bu düşünce ile hareket etmişlerdir.
The history of every nation is full of unknowns. This obscurity increases as it goes back into the past. One of the main reasons why we have little information about the past is that the written tradition emerged in the recent periods of history. The information about the old periods without written sources has been preserved by the oral tradition. A lot of information that is not included in written sources is found in oral sources today. This makes the oral tradition even more important. Important information that is not included in the written sources is included in narrative types such as myth, fairy tale, epic, legend, folk story. Therefore, today, oral sources have started to be accepted as the main sources of many branches of science.
Turkish epics are also one of the important oral sources of Turkish history. The rulers, believed to be chosen by God in the old Turkish states, had some duties against the people. In this study, the appearance of these duties in epic texts was examined. In the old Turkish states, rulers had the duty of paternity. The ruler was on duty to protect his nation like a father. The Turkish ruler, believed to be of divine origin, had to feed, drink, dress, protect his people. In our study, paternity duties of the heroes in the Oğuz Kağan Epic and the stories of Dede Korkut were evaluated. As a result of the evaluation, it was seen that the paternity duties of the old Turkish rulers existed in epic heroes. The heroes of the Turkish epics believed that they were obliged to fulfill some duties against the people, and acted with this thought.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022Sayı: 23 |