20. yüzyıl itibariyle siyasi ve toplumsal tartışmaların izahında kullanılan “biz ve öteki” ayrımı, bir homojenliğin zorunluluğuna işaret eden modern devletin inşası ile birlikte yeni bir biz ve öteki bilinci ortaya çıkarmıştır. Bu bilinç, topraklarına izinsiz girmeye çalışan tüm tehditlere karşı yurttaşlarını içeride tutacak, yabancıları ise dışarda tutacak bir ulusal güvenlik anlayışı ile inşa edilmiştir. Bu ulusal güvenlik anlayışı sadece Batı coğrafyasını ve Batı değerlerini ihtiva eden alanların sınırlarını belirlememiştir. Bu durum aynı zamanda siyasal, sosyal ve kültürel olanla içkin bir anlayış inşa etmesinden ötürü, her devletin, her farklı siyasal, toplumsal ve kültürel düşüncenin kendi sınırlarını oluşturması, kendisi için normal ve anormal olanın alanını belirlemesi ile sonuçlanmıştır. Kan ve akrabalığa ve kültürel kimliğe dayalı ‘‘biz” bilinci ile hareket eden Taliban, topraklarına izinsiz girmeye çalışanlardan, “haksız ve meşruiyet dışı” olandan, ötekinden, varlığını koruyarak meşruiyet kazanmıştır. Siyasal ve demokratik kurumların varlığı ve işlevselliği açısından oldukça zayıf, ancak toplumsal kimlik inşası açısından bir bütünlüğün olduğu Afganistan’da Taliban, toplumsal gerçekliğini “biz ve öteki” karşıtlığı üzerinden kazanmıştır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, Taliban açısından “biz”i ve “öteki”yi oluşturan, aynı zamanda Taliban’ı Afganistan’da meşru gösteren unsurları ortaya koymaktır. Çalışmada dini radikalizmi, aynı zamanda Taliban’ı ortaya çıkaran unsurlar; siyasal ortam, toplumsal nedenler dini politik hedefler, bireysel durum ve felsefi nedenler olmak üzere beş başlık altında değerlendirilmiştir. Çalışmada tarihsel ve betimsel araştırma yöntemleri kullanılmıştır.
The distinction of "us and the other" used in explaining political and social debates of the 20th century has
revealed a new consciousness of us and the other with the construction of the modern state, which points to the necessity of homogeneity. This consciousness has been built with a national security approach that will keep its citizens inside and foreigners out against all threats trying to enter its territory without permission. This understanding of national security did not only determine the boundaries of the areas containing the Western geography and Western values. At the same time, this situation has resulted in each state, each different political, social and cultural thought creating its borders and determining the area of what is normal and abnormal for itself, as it builds an immanent understanding of the political, social and cultural. Acting with the consciousness of "us" based on blood, kinship and cultural identity, the Taliban gained legitimacy by preserving its existence from those who tried to enter their lands without permission, the "unjust and illegitimate" one, the other. In Afghanistan, which is weak in terms of the existence and functionality of political and democratic institutions but has unity in terms of social identity construction, the Taliban gained its social reality through the opposition of "us and the other".
In this direction, the study aims to reveal the elements that make up the "us" and the "other" for the Taliban and also make the Taliban legitimate in Afghanistan. In the study, the elements that reveal religious radicalism, as well as the Taliban; political environment, social reasons, religious-political goals, individual situation and philosophical reasons, were evaluated under five headings. Historical and descriptive research methods were used in the study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022Sayı: 23 |