During the COVID-19 Pandemic, approximately one and a half billion students globally switched from traditional face-to-face education to compulsory distance education without preparation. In the compulsory distance education process, academics’ understanding of education and learning is affected by various factors such as departments, faculties, colleges, and theoretical or practical courses. This article discusses the compulsory distance education model implemented during the COVID-19 Pandemic process and academics’ adaptation processes to this new teaching model. Phenomenology, one of the qualitative research designs, was used in this study. The research study group, which used a purposive sampling technique, consists of 20 participants working at the Faculty of Arts and Sciences and the School of Foreign Languages at a state university. Data were collected through semi-structured interviews and analysed using a descriptive analysis technique. In the findings, academics’ experiences and adaptation practices of the compulsory distance education process were presented in four categories: daily life practices, motivation and uncertainty, distance education, and use of information technologies. According to the research results, it was observed that academics’ working hours became uncertain with the compulsory distance education process, and they had trouble with time management. This situation has caused the distinction between work and private life to disappear, and academics feel they are working constantly. The uncertainties in course teaching affected the motivation of academics and slowed down the adaptation process to distance education. In addition, the low attendance of students in classes and the lack of switching on their cameras and microphones have decreased the quality of distance education. Academics tried various strategies to increase students’ active participation in courses. In the compulsory distance education process, students and academics increase their use of basic information technologies and learn new programs and applications over time. In this process, increasing academics’ use of information technology and diversifying course materials positively contribute to distance education. Recommendations include increasing the use of information technologies and the skills of students and academics, as well as learning and using these technologies in a regular program, which will improve the quality of distance education. In distance education, academics should use different teaching methods to make the course content more interactive and interesting. In addition, sharing strategies and experiences that will facilitate the adaptation of academics to the distance education process with their colleagues will guide other academics.
COVID-19 Pandemi döneminde küresel çapta yaklaşık bir buçuk milyar öğrenci, hazırlıksız bir şekilde, geleneksel yüz yüze eğitimden zorunlu uzaktan eğitime geçmiştir. Zorunlu uzaktan eğitim sürecinde, akademisyenlerin eğitim-öğretim anlayışı bölüm, fakülte, yüksekokul, teorik veya uygulamalı ders gibi çeşitli faktörlerden etkilenmiştir. Bu makale, COVID-19 pandemi sürecinde uygulanan zorunlu uzaktan eğitim modeli ve akademisyenlerin bu yeni öğretim modeline uyum süreçlerini ele almaktadır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji kullanılmıştır. Amaçlı örnekleme kullanılarak bir devlet üniversitesinde Fen Edebiyat Fakültesi ve Yabancı Diller Yüksekokulu’nda görev yapan 20 akademisyen seçilmiştir. Çalışma verileri yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmış ve betimsel analiz tekniği kullanılarak çözümlenmiştir. Akademisyenlerin zorunlu uzaktan eğitim süreci deneyimleri ve uyum pratiklerine ait bulgular; “gündelik yaşam pratikleri, motivasyon ve belirsizlik, uzaktan eğitim ve bilgi teknolojileri kullanımı” dört farklı kategori üzerinden sunulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, akademisyenlerin zorunlu uzaktan eğitim süreci ile birlikte çalışma saatlerinin belirsiz hale geldiği ve zaman yönetimi konusunda zorlandıkları görülmüştür. Bu durum iş ve özel hayat ayrımının ortadan kalkmasına ve akademisyenlerin sürekli çalışıyor hissine kapılmalarına neden olmuştur. Ders işlemedeki belirsizlikler, akademisyenlerin motivasyonlarını etkilemiş ve uzaktan eğitime uyum sürecini yavaşlatmıştır. Ayrıca öğrencilerin derslere katılımının düşük olması, kamera ve mikrofonlarını kapalı tutmaları uzaktan eğitimin kalitesini düşürmüştür. Akademisyenler öğrencilerin derslere aktif katılımını artırmak için çeşitli stratejiler denemiştir. Zorunlu uzaktan eğitim sürecinde öğrenci ve akademisyenlerin temel bilgi teknolojilerini kullanma düzeyi artırmış ve zaman içinde yeni program ve uygulamalar öğrenmişlerdir. Akademisyenlerin bilgi teknolojileri kullanımının artması ve ders materyallerinin çeşitlenmesi uzaktan eğitimin olumlu katkılarıdır. Öneriler; öğrenci ve akademisyenlerin bilgi teknolojileri kullanım becerilerinin arttırılması ve düzenli bir program halinde sunulması uzaktan eğitimin kalitesini arttırmaktadır. Uzaktan eğitimde akademisyenler, ders içeriğini daha etkileşimli ve ilgi çekici hale getirmek için farklı öğretim yöntemleri kullanmalıdır. Ayrıca, akademisyenlerin uzaktan eğitim sürecine uyumunu kolaylaştıracak deneyim ve stratejilerini meslektaşlarıyla paylaşmaları onlara rehberlik edecektir.
Emeği geçen editör ve hakem hocalarımıza şimdiden teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024Sayı: 27 |