The Ottoman Empire operated its mines with rules and methods that unchanged for centuries. However, the Tanzimat reform brought about a change in the way mines were operated and noteworthy steps were taken towards modern corporatization. The state promoted private enterprises and supported the establishment of companies. Sarıyer Copper Mine Company was established in 1841. The capital of the company was entirely from the Ottoman Empire's own citizens, and particularly the civil servants in the state staff contributed to the capital. However, these capitalists were unprivileged in business fields such as mining, copper extraction, processing, transportation, sales, etc. At this point, bezirgân-merchant multezims (iltizam owners) experienced in mining, copper mining, and trade came to the foreground.
This article focuses on the merchant class, which had a significant place in the corporatization process of the Ottoman state, and particularly the bezirgân-merchant multezims, who were good at copper mines. The scope of the article is limited with mültezims within the framework of the Sarıyer Copper Mine Company. The state intended to use the capital collected effectively to serve its purpose. The multezims of the Sarıyer Copper Mine Company stood out with their expertise in mining, copper mining, and trade rather than their capital. Among the main multezims identified during the process of the company operation are “Papazoğlu (Beratlı Merchant) Anaştaş”, Bezirgân Todori”, “Miner Nikola and Serkez from Gümüşhane”, “Hayriye Merchant Hacı Ali Ağa and Todori son Dimitri”, “Yorgi Papayosefoğlu and Ligor Todori”. The study also mentions the provisions of the contracts made with the multezims, the tools used in the field of mining, the conversion of copper mines into cash in kind, in addition to the amount of copper extracted from the mining area, the sales price of copper.
Osmanlı Devleti, yüzyıllar boyunca madenlerini değişmeyen kurallar ve yöntemlerle işletmiştir. Ancak Tanzimat’la birlikte madenlerin işletme şekli değişmeye başlamış ve modern anlamda şirketleşme yönünde önemli adımlar atılmıştır. Devlet, özel girişimleri teşvik etmiş ve kumpanyaların kurulmasını desteklemiştir. 1841’de İstanbul’da Sarıyer Bakır Madeni Kumpanyası kurulmuştur. Kumpanyanın sermayesinin tamamı, Osmanlı Devleti’nin kendi tebaasından olup özellikle devlet kadrosundaki memurlar, sermayeye katkıda bulunmuştur. Ancak bu sermayedarlar; madencilik, bakır madeni çıkarma, işleme, nakil, satış vs. işlerinden anlayan uzman kimseler değillerdi. Dolayısıyla bu noktada madencilik, bakır madenciliği ve ticaretinde deneyimli bezirgân-tüccar mültezimler ön plana çıkmıştır.
Bu makalede, Osmanlı Devleti’nde şirketlerin kuruluş sürecinde önemli bir yeri olan tüccar sınıfına ve bilhassa bakır madeninden anlayan bezirgân-tüccar mültezimlere yer verilmiştir. Bu bezirgân-tüccar mültezimler, Sarıyer Bakır Madeni Kumpanyası çerçevesinde yer alan mültezimlerle sınırlı tutulmuştur. Devlet, amacına hizmet etmek için toplanan sermayeyi, etkin bir şekilde kullanmak istemiştir. Sarıyer Bakır Madeni Kumpanyası’nın mültezimleri sermayelerinden ziyade madencilik, bakır madenciliği ve ticareti alanındaki uzmanlıklarıyla öne çıkmıştır. Kumpanyanın işletme sürecinde tespit edilen başlıca mültezimler: “Papazoğlu (Beratlı Tüccar) Anaştaş”, “Bezirgân Todori”, “Gümüşhaneli Madenci Nikola ve Serkez”, “ Hayriye Tüccarı Hacı Ali Ağa ve Todori veled-i Dimitri”, “Yorgi Papayosefoğlu ve Ligor Todori”dir. Çalışmada, mültezimlerle yapılan mukavelename hükümlerine, madencilik alanında kullanılan teçhizata, bakır madeninin aynîden nakdîye dönüştürülmesine, maden sahasından çıkarılan bakırın kıyye miktarına ve bakırın satış fiyatına yer verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024Sayı: 28 |